Röportaj

1- Bize kendinizden bahseder misiniz?

 

1970 Antalya doğumluyum. Gayrimenkul sektöründe yaklaşık 28 seneden beri aktif olarak faaliyet göstermekteyim. Meslek hayatıma 1996 yılında başladım. 2000 yılında kurumsal anlamda gayrimenkul sektörüne geçiş
yaptım. 2008 yılından itibaren gayrimenkul sektöründe, Broker ve Ticari Yatırım Uzmanı olarak meslek hayatımı sürdürmekteyim. Bir broker ve ticari yatırım uzmanı olarak, gayrimenkul sektöründe yıllarca kazandığım iş deneyimi ve müşteri portföyümü, ofisimizdeki deneyimli gayrimenkul uzmanlarının yanı sıra, bu mesleğe yeni başlayan gayrimenkul danışmanlarıyla paylaşarak ofiste bir güç birliği sağlamaya çalışıyorum.
Böylece yeni başlayan danışmanların mesleğe daha çabuk adapte olmasını sağlıyor ve tüm işlerimizi sisteme uygun çalışarak daha hızlı ve çabuk kazanca çeviriyoruz. Şimdiye kadar bu meslekte almış olduğum eğitimler ve sertifikalar bana bu meslekte paylaşarak kazanacağımızı gösterdi ve mesleki başarımdan ötürü almış olduğum pek çok ödül ve plaketler de bunun en büyük göstergesidir. 
 


2- Bu sektöre girmeye nasıl karar verdiniz? 

 

2000’li yıllar öncesindeki olumsuz ticari koşullar beni gelişmekte olan yeni bir sektör arayışına itti. O dönemlerde gayrimenkul sektörünün geleceğin kazandıracak en prestijli mesleklerden biri olacağına karar verdim ve bu sektöre adım attım. Şu an bu sektördeki bazı değişim ve gelişimler ne denli doğru bir karar verdiğimi kanıtlıyor. Eskiye göre sektörel piyasa koşulları ve yasalar her ne kadar iyileşmiş olsa da sektörümüz, bana göre bu konuda henüz hak ettiği noktaya gelmiş değil. Ancak oluşturulmuş gayrimenkul kanunu ile birlikte, kurumsal bir çatı altında etik kurallara uygun profesyonelce çalışan, konusunda uzmanlaşmış kişiler olarak bizleri 5-6 basamak birden yukarı çıkaracağına inanıyorum. Yapılacak
olan yeni düzenlemeler sayesinde şu anki marka bilinirliğimize rağmen, hala yaşamakta olduğumuz alıcı ve satıcı itirazlarının önüne geçilmiş olacak ve hak ettiğimiz gerçek kazanca daha rahat ulaşacağımız kanaatindeyim. 

 

3- Başarınızı neye borçlusunuz?

 

Paylaşıma, disiplinli çalışmaya, kurumsal bir çatı altında  ve etik kurallar doğrultusunda çalışmaya ve en önemlisi işimi çok sevmeye borçluyum…

 

4- Sektör şu an nerede?

 

Ekonomik ve politik nedenlerden ötürü gayrimenkul sektörü 2024 yılını beklenilenin altında bir ivme ile durağan geçirdi, ancak son dönemdeki göstergeler 2025 yılının üçüncü çeyreğinde gayrimenkul sektöründe parlak bir dönemi işaret ediyor. Gerek yeni hukuki yapılanmalar gerekse dünya ekonomisinin küresel bütünlüğü gayrimenkul sektörünün güvenli liman olma özelliğini daha da arttıracağını düşünmekteyim.  

 

5- Sektörün geleceği hakkındaki görüşünüz nedir?

 

Sektörümüzdeki kurumsal ofislerin sayısı Türkiye’deki işlem hacminin küçük bir kısmını oluşturmaktadır. 2023 yılı ve sonrasında gayrimenkul sektöründe beklenilen satış hacmi tablosuna bakacak olursak Türkiye’de kurumsal alt yapıya sahip daha fazla ofise ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Mevcut emlak yasasının daha fazla geliştirilmesi ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesiyle birlikte daha fazla kurumsal nitelikte ofis açılacağını hatta daha birçok yabancı firmanın Türkiye’ye giriş yapacağına inanıyorum. Yurtdışında sayılı meslek grupları listesinde ilk sırada yer alan Gayrimenkul Danışmanlığı ülkemizde de alaylı bilincinden çıkıp diplomalı bir meslek grubu olma yolunda ilerlemektedir. Kısacası yeni yasal düzenlemeler ve üniversitelerde açılan emlak bölümleri ile mesleğimiz asıl hak ettiği yeri en kısa zamanda kazanacaktır. İleride gayrimenkule istinaden gerekli eğitimi almamış, devletin belirlemiş olduğu standartlara sahip olmayan kişilerin gayrimenkul danışmanlığı yapamayacağına inanmaktayım.  Emlak sektörü yeni yasalar, akademik eğitim kurumları ve bizler gibi büyük kurumsal kimlik altyapısı oturmuş firmalar sayesinde geçmişte oluşmuş olan yanlış izlenimlerden sıyrılıp net bir çizgide ilerlemesini sürdürerek daha ciddi kazanımlar elde edecektir.

 

6- Antalya’da gayrimenkul sektörünü değerlendirir misiniz?

Antalya Turizmin başkenti olmanın yanı sıra tarımsal alanlarda Türkiye’nin yaş sebze ve meyvesinin beşte ikisini karşılamaktadır. Türkiye’de büyük şehirler bazında en fazla göç alan şehirdir. Dolayısıyla yeni konut ve ticari gayrimenkul alanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Antalya’nın büyük bir ilçesi olan Konyaaltı ve Muratpaşa’da konut ve ticari alanlarda arsa bulunamadığı için tüm yatırımcılar açılacak olan yeni imar alanlarını beklemektedir. Talebin çok, arzın yetersiz oluşu fiyatları standartın dışına
çıkarmıştır. Önümüzdeki yıllarda Antalya’da Kırcami bölgesindeki imar sorununun çözülmesi ile sektörde adeta bir patlama yaşanılacak önümüzdeki 10 yıl arsa sıkıntısı çekilmeyecektir.

Aldığı Eğitimler

Compare listings

Karşılaştırmak